AK Parti’nin Polis kökenli adayı Tipioğlu’ndan CHP-HDP’ye tepki: Parçalanmaya yol açar!
-
Haberler – ÖZEL
Yıllarca polis teşkilatında Türkiye için çalışmış, Veysel Tipioğlu , 14 Mayıs seçimlerinde siyasi kimliğiyle seçmenin karşısına çıkıyor. AK Parti’den Kocaeli Milletvekili Adayı Veysel Tipioğlu, seçim çalışmalarını hararetle sürdürüyor. Emekli Emniyet Müdürü Tipioğlu; HDP/PKK’nın CHP’ye yönelik uyuşturucu çabalarından İmamoğlu’nun Erzurum’daki provokasyonuna kadar sürdürdüğü siyasi şantaj ve seçmenin AK Parti’den beklentilerine ilişkin değerli değerlendirmelerde bulundu. Muhabirimiz Müge Çakmak‘e konuşan Veysel Tipioğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportaj.
‘AK PARTİ YAPARSA’
- Seçimin başladığı ilk andan itibaren sahada etkin bir şekilde çalışmaya devam ediyorsunuz. Peki alanda son durum nedir?
Milletvekili aday listeleri belirlendikten sonra tüm adaylarla birlikte sahadayız. Sahada halkımızın AK Parti’ye güveni üst düzeyde. Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye karşı inanılmaz bir sevgi ve bağlılık var. Halkımız biliyor ki Cumhurbaşkanımız ve AK Parti zorlukların üstesinden yine gelecektir.
- Genellikle seçmenlerin ortasındasınız. Vatandaşın talebi nedir?
Tabi ki vatandaşlarımızın talepleri başımızda. Biz gerçeklere sırtını dönen bir parti değiliz. Vatandaşlarımızın ekonomik düşünceleri olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımız da aynı şeyi söylüyor. Cumhurbaşkanımız ve AK Parti hükümeti de halkımızın refahını artırmak için önemli adımlar atıyor. Ama bir gerçek var. Dünyada bir ekonomik krizin olduğu bir gerçek. Bu krizin sorumlusu biz değiliz. Sahadaki vatandaşlar ‘O çözerse yine AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan çözer’ diyor, sahada bunu görüyoruz.
ZEHİR TİCARETİ KÖKÜNÜ KURUYA KADAR…
- Uyuşturucu girişimiyle ilgili çalışmanızı biliyoruz. Bu bahis hakkında neler söylemek istersiniz?
Bütün devletlerin en büyük görevlerinden biri, geleceği emanet edecekleri gençleri her türlü zararlı akımlardan korumaktır. Takdir edersiniz ki uyuşturucuyla uğraşmak sadece polis tedbirleriyle önlenebilecek bir olay değil. Uyuşturucuyla mücadele için İçişleri Bakanlığı ve AK Parti hükümetinin tüm kurumlarının açıkladığı mücadelede toplumun tüm katmanlarının bir araya gelerek harekete geçmesi gerekiyor. Toplum olarak biliyoruz ki bir çocuk hata yapıp suça bulaştığında en erken anne öğrenir. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen ‘En İyi Narkotik Polis Annesi’ projesi bulunmaktadır. Ülkemiz genelindeki bu proje ile anneleri çocuklarının uyuşturucu kullanmaya başladıklarında nasıl bir davranış sergileyecekleri konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda binlerce anneye ulaştık. Projemiz devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti, özellikle uyuşturucunun transit geçiş noktasında çok önemli operasyonlar yürütüyor. Polis ve Jandarma teşkilatlarımız Avrupa’dan daha fazla uyuşturucu yakalıyor. Torbacı dediğimiz kişilere yönelik Köklendirme Operasyonları ile tüm ülkemizde olduğu gibi Kocaeli’de de önemli çalışmalar yapılıyor. Varlığımızın teminatı olan gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan korumanın görevimiz olduğuna inanan ideolojiye inanıyoruz. Bunun için çok çalışıyoruz.
PAYLAŞMAK ÜLKE GEREKİR!
- HDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olarak bilinen Kılıçdaroğlu’na verdiği destek, Öcalan, Demirtaş gibi isimlerin seçimden sonra serbest bırakılacağı açıklamaları Türkiye için bir güvenlik tehdidine mi işaret ediyor?
Bu bir tehdit mi? Tehdidin babasıdır. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkeyi bölmek için siyasi atmosferde bölücülerden oy alacağınız için ülkenin milyonlarca vatandaşını şehit edeceksiniz ve adeta ülkeyi yok edeceksiniz bu kabul edilebilir mi? Her şeyden önce siyaset yapabilmeniz için toprağınızın ve devletinizin olması gerekir. Bu olay bu ülkeyi parçalanmaya sürükleyecektir. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün mü? Türk devleti kayda değer adımlar attı. Özellikle yerli ve milli savunma sanayimizin gelişmesiyle birlikte teröristler mağaralardan başlarını çıkaramıyor. Bu seçimi bir fırsat olarak görürler ve eğer onlar için bir solunum tüpü varsa onun peşindedirler. Bu nedenle Türk milletinin hiçbir ferdi, bu topraklarda yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı, geleceğini bu topraklarda gören, bu ülkenin ayrılmaz bütünlüğüne saygı duyan hiç kimse buna karşı çıkmamalıdır.
Bu devlet sakızdan, piyangodan çıkmadı, kimse de bize bağışlamadı. Yıllarca binlerce vatandaşın şehit olmasına sebep olacaksınız, ülkenin kaynaklarının çarçur edilmesini sağlayacaksınız, trilyonlarca dolarlık kaynakların ekonomiye katılmak yerine üretime ve teröre harcanmasına sebep olacaksınız ve o teröristler. ortaya çıkarsa, üzerlerindeki baskıyı kırmak için seçimden yararlanacaklar. aşağıdakileri yapmanızı destekliyoruz’ Diyecekler. Bunu hiçbir vatandaş kabul etmez. Etnik kökeni, milliyeti, mezhebi ne olursa olsun hiçbir kardeşimiz bunu kabul etmeyecektir. Böyle bir şey olamaz.
KURALLARA UYULMAZSA…
- Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’daki mitinginde yaşanan provokatif olaylar seçime nasıl yansıyacak? Sizce bu izinsiz mitingin arka planında ne yatıyor?
Bu ülke bir kurallar ülkesidir. Herkesin kurallara ve kanunlara uyması kuraldır. Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin esaslarını belirleyen 2911 sayılı kanun var. Bu yasa ile Ocak ayında toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı alan valilikler tarafından belirlenir. Bu, tüm basın tarafından kamuoyuna duyurulur. ‘Bu alanlarda toplantı, miting ve gösteri yürüyüşleri yapılabilir’ şeklinde belirlendi. Bu kural toplumun düzenini ve düzenini sağlamaktır. Artık bu kurallara uymuyorsanız, bu tür şeyler pek gerçek değil.
O gün Cumhurbaşkanımızın İstanbul’da 1 milyon 700 bin kişinin katıldığı bir toplantısı vardı. O toplantıda hayatını milletine adamış bir lidere sevgi ve bağlılık vardı. Bire bir, gündemi değiştirmek için yapılmış bir şey olarak değerlendirebiliriz. Normalde şiddetin her türüne karşıyız. Yani bir olay olduğunda bunu kışkırtıp siyasi rant elde etmenin tamamen yanlış olduğunu düşünmüyorum. Bazen kontrol dışı kümelerin olaylara neden olduğu durumlar vardır. Daha önce oldu. Yani bu İmamoğlu’nun recm olayı Türkiye’de bir ilk değil. Farklı alanlarda farklı zamanlarda oldu. Burada polise ve devlete güvenmek zorundasınız. Devlet yakalayıp yargılasın. Ondan sonra konuşmamız gerekiyor. Bunu yapmazsanız devleti ve güvenlik teşkilatını yıpratırsınız. Polis gücünü yıpratırsanız, devlet de yıpranır. Orada şehadete giden yiğitleri gözünü kırpmadan incittin. Uzun yıllar polis şefiydim. Yüce bayrağıma, aziz milletime kul olma faziletine eriştim. Oradaki polis zihniyetini biliyoruz. Elbette bazen olaylara tam hakim olamayabilirsiniz. Bazen emir komuta zincirinde aksamalar ve gecikmeler olabilir. Öğrendiğim Erzurum Emniyet Müdürümüzle yaptığım görüşmede müdahale ve gözaltılar olduğunu söyledi.
- Olaylara karışan FETÖ şüpheli bir astsubayın Milli Savunma Bakanlığı tarafından sözleşmesinin feshedilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu CHP, KHK ile ihraç edilenleri getireceğini, bu teröristleri devlete geri götüreceğini söylüyor. Bu garip bir çelişkidir. Yani söylemek istediğim kelimenin özü; Hiç kimse şiddetten fayda sağlamaz. Şiddet siyaseti yapılmaz, siyasi rant sağlanmaz. Şiddet bumerang yapmak üzeredir, geri gelir ve size çarpar. O yüzden hepimizin bu ülkenin kurumlarına ihtiyacı var. Kurumlarımızı incitmeden eleştirilerimiz elbette hakkımızdır, başımızın tacıdır. Ancak bunu her şeyi siyasi rant ve gösteriye dönüştürmeden yapmak bence çok daha gerçekçi. Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nün adı geçen işlemleri ve yakalama çalışmalarını basına yansıdığı kadarıyla yürüttüğünü biliyoruz. Erzurum Polisinin hepsini yakalayıp gereğini yapacağını biliyorum.
AK PARTİ İLE KİMSE KAYBETMEYECEK
- Son olarak, ne eklemek istersiniz?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak son 21 yılda başta savunma sanayi olmak üzere üretim ve teknolojide çok değerli eşikleri aştık. Savunma sanayinde yüzde 80 yerlileştik, millileştik. Bu hizmetlerin devam etmesi gerekiyor. Unutmayın, bu dünya bir salgın yaşadı. Bazı Batı ülkeleri yaşlılarını konutlarda ve parklarda ölüme terk etti. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti her toprakta yaşayan herkese çok önem vermiştir. Aşısını ve tedavisini ücretsiz yaptı. Hatta o ülkelere yardım etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletimizin başına gelen her musibette çok hızlı hareket etmiş ve yanında yer almıştır. Milletine hizmet için yanıp tutuşan, hukukun üstünlüğüne inanan AK Parti’nin acımasız eleştirilerinin doğru olmadığını söyleyebilirim. Özgürlük adı altında teröristleri salıverir, FETÖ’cüleri işe alır, adeta teröristlerle ülkeyi yönetir diyen bir zihniyet var. Ömrünü devletin güvenliğine ve devlete ihanet edenlerle mücadeleye adamış biri olarak karşınızdayım. Çalışmalarımız bugün de devam ediyor. Biliyorum ki aziz milletimiz ‘Anadolu İlmi’ ile mevcut durumu çok net görecektir. Şimdi kim kiminle kol kola yürüyor ona bakmak lazım. PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP, FETÖ’cülerle birlikte bu milletin kutsallığına düşman kaç örgüt var, bu devletin ulu bayrağına düşman kaç örgüt var, bunlara bakmak lazım. takviye vermek. Milletimizin öngörüsüne güveniyorum. Bu seçimlerin kardeşlikle sonuçlanmasını temenni ediyorum. AK Parti ile etnik kökeni ne olursa olsun kimse kaybetmez diyorum. Şunu vurguluyorum, kaybeden sadece ülkeyi bölmek isteyenler ve bu ülkeye ihanet edenler olacaktır.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin savunması denizlerle başlar. Denizlerinize hakim değilseniz, kıyılarınıza mahkumsanız baştan kaybetmişsiniz demektir. Bu anlamda ve ülkemizin çıkarlarını savunma noktasında Mavi Vatan bizim için çok değerlidir. Gabar’da petrol bulundu. Dolayısıyla yakın gelecekte orta vadede ekonomiye dahil olacaklarını düşündüğünüzde, ülkemizin yakalayabileceği ekonomik gelişmeyi hayal bile edemeyebilirsiniz. Ben açıkçası AK Parti iktidarının devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yurt dışında asker tutma sorunumuz var. Geçen yıl ve 2021’de CHP yurt dışına asker göndermeye ‘hayır’ demişti. Bu şimdi ne anlama geliyor? Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 4 milyon insanın yaşadığı bir koridor var. Şimdi oradan Türk askerini çekerseniz, bu 4 milyon insanın yeniden sınırlarımıza toplanacağını gözden kaçırmamalıyız. Orada bir piyon devleti kurma ihtimali var. Oradan terör ihracatını ülkemizin sonuna kadar fiyatlandırmamız gerekiyor. Kısacası bu seçimlerin bir seçimden çok daha fazlasını ifade ettiğini belirtmek isterim. Halkımızın bu öngörüyü ‘Anadolu Bilgisi’ ile göstereceğine inancımız tamdır. Allah vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı korusun. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Çok teşekkür ederim.