Yeşil veya ‘eko’ işletme, yalnızca karlı olmakla kalmayan, aynı zamanda sürdürülebilir işler ve hizmetler sağlamak veya desteklemek için oluşturulan girişimleri ifade eder. Yeşil bir gelecek hedefleyen eko-girişimcilik modelinde öncelik para değil doğa! Eko-girişimcilik nedir, kahvenizi koyun, birlikte öğrenelim…
1. Ecopreneur kelimesi, Yunanca konut – eikos – kelimesinden gelen ekoloji ve girişimci kelimelerini birleştirir.
Ekolojistler, organizmaların birbirleriyle ve çevreleriyle nasıl etkileşime girdiğini inceler. Girişimciler, karşılanmamış ihtiyaçları karşılamaya dayalı yeni işler yaratarak ekonomik faaliyetin ve inovasyonun başıdır.
2. Ekogirişimcilik neden ortaya çıktı ve bu kadar popüler oldu?
Eriyen kutup buzulları, tarihi kuraklıklar ve yüzen plastik çöp adaları, küresel çevre krizimizin yalnızca birkaç işaretiydi. Birleşmiş Milletler’in iklim konferansları ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya yönelik uluslararası çabaların ardından, tüketicilerin ve işletmelerin de çevresel sorunları çözmeye öncelik vermesi gerektiği bilinciyle eko-girişimcilik ortaya çıktı.
3. Eko-girişimcilik, kar elde ederken sürdürülebilir kalkınmaya da katkıda bulunur.
Ekolojik Girişimcilik kolay değerden doğar: ekonomi ve ekolojiyi bir araya getirerek gerçek, sürdürülebilir ilerleme sağlamayı amaçlar. Bu, mevcut refah seviyemizi korurken aynı zamanda doğal varlıklarımızı da korumak için gereklidir. Çünkü herkesin dahil olduğu sistem nihayetinde gezegenimizin durumunu etkiliyor.
4. Ecostartup’lar son zamanlarda gençler arasında çok popüler!
Ekolojik varlıklara sahip işletmeler, insanların ve gezegenin sürdürülebilirliği için çok daha büyük faydalara sahip oldukları için büyük ilgi görmektedir. Sürdürülebilirliğin bilincinde olan gençler artık çalışacakları işletmeleri de buna göre seçiyor.
5. Ecostartup’lar da hükümetten daha fazla destek alıyor!
Çevre dostu işletmeler olumlu bir kurum imajı oluşturmakta, çevreyi koruyan düzenlemelere model olmakta, vergi maliyetlerini azaltmakta ve çevreyi güzelleştirme konusunda çalışanlara vergi indirimi sağlayan yasalar sayesinde ticari ortak sayısını artırmaktadır.
6. Eko-girişimcilik artık çok yeni bir alan olduğu için piyasada birçok dezavantaj var…
Ekolojik girişimciliğin en büyük dezavantajları, girişimcilerin çevre dostu iş için potansiyel pazar hakkında farkındalık eksikliği, iş danışmanlarının ekolojik zorluklar hakkında bilgi paylaşma konusundaki isteksizliği ve çevre standartlarının nasıl uygulanacağına dair rehberlik ve takviye eksikliğidir.
7. Konuyu ele alma biçimleri açısından farklı eko-girişim türleri olsa da hepsinin ortak bazı yönleri var!
Eko-girişimcilerin tümü, doğal içerikler kullanarak çevre dostu ürünler geliştirmeye, kaynak tüketimini en aza indirerek ve çevresel yükleri azaltarak sürdürülebilir üretim süreçleri uygulamaya ve çevre dostu sonuçlar üretmeye çalışır.
8. Başarılı bir eko-girişimci olmak için şirketinin makul büyüklükte olması veya makul bir iş modeline sahip olması gerekmez.
Temel ihtiyaç, müşterilerin ihtiyaçlarına göre başarılı bir şekilde pazarlarken, yenilikçi çözümlerle çevreyi korumaktır!